Bugatti Brouillard: Hiper otomobil neden çok fazla sabır gerektiriyor?

Brouillard'ın uzun kaputunun altında, dört turboşarjlı efsanevi 8.0 litrelik W16 motor yer alıyor: Veyron'da ilk kez boy gösterdiğinden beri teknik bir şaheser olarak kabul edilen bir ünite. Bu konfigürasyonda, yaklaşık 1.600 beygir güç üretiyor ve hiper otomobil liginde bile olağanüstü bir tork üretiyor. Güç, yalnızca hızlanmayı optimize etmekle kalmayıp aynı zamanda neredeyse kusursuz güç aktarımı için yumuşak vites geçişleri sağlayan özel olarak ayarlanmış çift kavramalı şanzıman aracılığıyla aktarılıyor.
Bu performans rakamlarına rağmen, Brouillard yarış pistinde tur rekorları kıracak bir araç değil. Süspansiyon düzeni, aerodinamik paketi ve gelişmiş ses yalıtımı, performans ve sunum arasında bir denge kurmak üzere tasarlanmış; tıpkı mükemmelliği rekabetten ziyade estetik zevk için yaratılmış bir Steinway kuyruklu piyano gibi.
Fransızcada "sis" anlamına gelen Brouillard ismi, Ettore Bugatti'nin en sevdiği at olan zarafetin, gücün ve kontrollü dinamiklerin sembolüne gönderme yapıyor. Bu saygı duruşu sadece isimde değil, kullanılan malzemelerde de açıkça görülüyor: İç mekanda, en yüksek kalitede elle işlenmiş deri yüzeyler ve hakiki at kılından dokunmuş ekler yer alıyor.
Bu malzeme, karmaşık işleme süreci ve yalnızca birkaç uzman üreticinin tutarlı kalite sunabilmesi nedeniyle modern otomotiv üretiminde neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Ancak, uzmanlar için at kılı, ne deri ne de sentetik tekstillerin ulaşamayacağı kendine özgü bir dokuya ve doğal sıcaklık davranışına sahiptir. Cilalı metal uygulamaları ve açık gözenekli ahşaplarla birleştiğinde, klasik otomotiv iç mekanlarından ziyade haute couture'ü anımsatan bir ambiyans yaratır.
Yeni tanıtılan "Solitaire Programı", Bugatti'nin lüks otomobil pazarındaki artan homojenleşmeye stratejik bir yanıtıdır. Yılda maksimum iki adet tamamen özelleştirilmiş araç üretimiyle, bu durum yalnızca ayrıcalıklılığı artırmakla kalmaz, aynı zamanda yıllar içinde artmaya devam etmesi muhtemel bir koleksiyon değeri de yaratır.
Resmi bir fiyatlandırma detayı bulunmamakla birlikte, sektör kaynakları 10 milyon avro sınırının çok üzerinde rakamlar dolaştırıyor; üstelik bu rakamlar bireysel özel talepleri hesaba katmadan geçerli. Bugatti sadece bir otomobil satmıyor, aynı zamanda alıcıya ilk konsept çiziminden kişisel teslime kadar eşlik eden, özenle hazırlanmış, eksiksiz bir deneyim sunuyor.
Belki de en özel detay: Neredeyse sınırsız bütçelere sahip alıcılar bile bekleme listesine kaydolmak zorunda. Bu durum, bir bakıma sadece bir aracın bulunabilirliğini değil, aynı zamanda Bugatti markasının zaman ve ilgiye erişimini de kısıtlıyor; bu, koleksiyoncu dünyasında onlarca yıldır işleyen psikolojik bir mekanizma.
auto-motor-und-sport